11 Dec
11Dec

SAĞLIKTA TARİKATLAR CİRİT ATIYOR SAĞLIĞI TARİKATLARMI YÖNETİYOR? 

27/08/2006/ İstanbul Labder 

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünde görev yapıyorum yerel seçimler yapılmış,ülkede bir furya adam kayırmacılığı ve cemaat elemanlarının kamu kurumlarına şirketler üzerinden yerleştirilmesi yapılıyor.25 kişiyle işlerin yürütüldüğü iki şubeye X ve Y cemaatlerinin elemanları yerleştirilerek bu sayı 60 ları geçiyor kamufule edilmek için bu şubeler Anadolu ve Avrupa yakası diye ayrılıp sonrasında bu iş ilçelerin paylaşımına kadar giderek sayı 70 leri geçiyor.

Bu nasıl bir sistem bu nasıl bir paylaşımdır anlamaya çalışıyorum lakin anlayamıyorum. İlerleyen süreçte Bakanlıkta ve İl sağlık Müdürlüğünde Kravat renkleri hasıl oldu.İş yapanda iş yaptıranda kravata göre adamını biliyor,biz buna alışık değiliz bu ilde adımız “0” Hüseyin’e çıkmış ortada sırıtıyoruz.Kanun kural diyoruz takan yok,bu sistemsizlik İl sağlık Müdürü olarak görev ifa eden …..İl Sağlık Müdürünün Muhtarları alarak hakaret içeren sözleri ile koridorlarda yankılanıyor ve sinkaflı kelimler havada uçuyor.Benimde koridora çıkıp olaya karşılık vermemle olay siyasi arenaya dönüşüyor.Malum bizi bilen biliyor, “yükümüz doğruluk” kimseye eyvallahımız yok. 

İthamda bulunamaz,çünkü biz vatandaşla devletin küsen yüzünü barıştık kapılarımızı vatandaşa kapatmadık. Vatandaş bize aracısız ulaştı. Bugün biz dik yürüye biliyorsak arkamızda pisliğimizin ve şaibemizin olmamasındandır. 

İl Sağlık Müdürlüğü koridorlarında yaşanan,Liyakat,yönetmelik kanun,bilmeyen gücü siyasetten alan kişi/kişilerle yaptığım tartışma sonrası ben İl sağlık Müdürlüğünden mevcut sistem ile çalışamayacağımı belirtip ayrıldım.Beni en fazla irite eden cemaat yapılanması idi. Aktif Sağlık-Sen Sendikası olarak şunu diyebilirim ki; Türkiye’yi 2003’ten itibaren önce bir cemaat sonra ise tek tarikat yönetiyor: Halidiler… Bunların değişik kolları var: İskenderpaşa Tekkesi ile Menzil Tekkesi en önemlileri. İsmailağa denilen tekke İskenderpaşa’nın bir yan kolu. Işıkçılar ile Süleymancılar da özünde Halidi tekkelerin bir benzerleri… Halidiler, Kurtuluş Savaşı’na karşı çıkmışlardır, Bakınız yıl 2014 ne yazık ki dün Cemaatler bu bakanlığı parsel parsel böüştü,bugün Milli Eğitimdeki kavga ile aynı yolda ıslanan cemaat ve hükümet arasında yollar ayrılmış ve cemaat yöneticileri tasfiye edilerek Halidilere teslim ediliyor. Bugün Türkiye’nin nimetlerini işte bu Halidiler yemeye başladı Mevcut hükümet iktidara geldikten sonra bu tarikatın tekkeleri, çeşitli vakıflar kurdular ve devlet kaynaklarını vakıflar üstünden sömürmeye başladılar. Eğitim ve sağlık alanında hizmet üretiyormuş gözüken bu vakıf ve derneklerle Hükümetin mensubu olduğu siyasi parti arasında müthiş bir dayanışma başladı bu tesadüf olamaz

Rızkı veren hüdadır,diyerek yola devam eden birisiyiz. Çok şükür zarar görmedim,halende böyleyim. İl Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığında çalıştığımız süreç içerisinde bize kimse ne rüşvet yedi ne de her hangi bir

Kadrolaşmaya baktığınızda bunu anlamak çok zor olmuyor. Konya Ölçekli kurulan Sağ-Der adlı bir derneğin sağlıkta yönetici atamalarında bu kadar etkili olması ve mevcut Memeur-Sen Konfederasyonunda etkili olmaları tesadüfi değildir. Neden ayrı sendika kurmuyorlar sorusuna gelince ben bunun nedeni olarak halen bir yerlerden işaret gelmememsine bağlıyorum ama bu kopuşun 2018-2019 yıllarında olacağını tahmin ediyorum.Bu günlerde Fettulah Gülen cemaatine ve Süleymancılar’a bakanlıkta operasyon yapılıyor.Lakin teknokrasi bakaları çalıştırmayacak kadar dişli görünüyor. Bu teknokrat ve bürokrat grup Sağlık Bakanını Anne Sütü bankacılığı ile yanlış bilgi ile tepkileri üzerine çekmesine neden olmuştur. Duyumlarımıza göre Türkiye’nin en değerli tarihsel mirası, tarih ve kültür paramparça edilerek bu tür vakıflar kullanılarak Halidi örgütlere aktarılıyor. Kimse de sesini çıkartamıyor. Peki, kim veriyor bunları? Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan! Niçin veriyor? Kendisi de aynı tarikattan… Bunların en büyük hocaları Mehmet Zahit Kotku idi. Kafkas kökenli Kotku, İşkenderpaşa Camii’nde çöreklenmişti ve burada Amerikan planlarına göre toplum yaratmada kullanılan elemanlardan birisiydi. Yeşil kuşakçı ve antikomünist Mehmet Zahit Kotku derin devletin korumasındaydı. 1980’de öldüğünde, Kotku’yu çok seven darbeci generaller onun için özel bir uygulama yaptılar. Böylece Kanuni Sultan Süleyman’ın mezarı yanına gömülmesini sağladılar.

Sağlığı yöneten kadro işte bu Halidi İskenderpaşa Tekkesi’nden geliyor İskenderpaşa Tekkesi’nden olduğu söyleniyor. Halidilerin diğer kolu olan Menzilciler de Emsey(Emret Seydam) adlı bir hastane açmış, açılışı da Erdoğan yapmıştı. Kesinlikle tasvip etmesemde “HANZALA” bu Menzilcilerin idolojisini bakın nasıl açıklıyor “Ben şeyhin oğluna, ben şeyhin kızına köle olurum!” demektir.”diyor Böyle bir şey olabilirmi? Bu şu demek kitleleri ipnotize ederek siyasal kölelik sistemi kuran bir yapıdır tarikatçılık.Beyler lütfen bizim paramızla cömertlik yapmayın efendiler; ümmetçi iseniz ümmetinize kendiniz sahip çıkın… Ben Atatürk’ü burada bir kere daha yaad ile anıyorum,Tekke ve zaviyelerin kaldırılması olayı boş ve tesadüf değilmiş.İskilipli Atıf Hoca idam olayını sadece şapkaya bağlayanlar bu konuyu tekraren araştırmaları gerekiyor. Ben Türkiye’de mevcut halleri ile tüm cemaat ve tarikatların tehlike oluşturacağını düşünüyorum. Kamer GENÇ’in deyimi ile bir gün çok geç olacak…


Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.