Son 3-4 gündür sağlık çalışanları ile doktorlar arasında bir tartışma aldı başını gidiyor. Öyle ki bu tartışmaların dozu artarak bir birlerine hakarete kadar vardı. Sağlık personeli(33 meslek gurubu) doktorları hedef alan açıklamalar yaparken, doktor camiasından da daha sert açıklamalar peş peşe geliyor.
Sanki bu meslek gurupları 3-4 gün öncesi beraber yan yana çalışmıyorlarmış gibi herkes hedef gözetmeden ateş açıyor. Sonuçta her iki tarafta kaybediyor. Savaşta her iki tarında kayıpları olur. Burada ki tartışmalar “Etik ve Ahlak” dışına çıkınca artık güven duygusu zedelenmiş oluyor.
Ne yazık ki bu meslek gurupları her şeye rağmen yan yana çalışmak zorunda lakin güven zedelendi. Peki şimdi ne olacak bu kadar ağır sözlerden sonra bu iki cephe çalışanları ortak bir masada birleşip uzlaşacak mı? Yoksa birilerinin ekmeğine yağ sürüp çatışmaya devam edip parçalanıp bölünmeye devam mı edilecek?…
Peki bu günlere nasıl ve neden gelindi? Rahmetli Kemal Sunal’ın dediği gibi Ben buraya neden çıktım? Çıktık da !çıkmadık mı dedik! Değerli Sağlık çalışanları aslında bu tartışmaların temelinde yatan olay LİYAKAT eksikliği ve İş ve Meslek arasındaki farkın bilinmemesi,
Kadro ve unvanların bilinmediği, bunların ilişkilendirilmemesi eğitimlerin dikkate alınamaması konu ile ilgili kanun ve yönetmeliklerin güncel olarak yazılamamasıdır. Sağlık Bakanı tarafından yapılan açıklamalardaki tanım yanlışları yani Sağlık Bakanlığın yanlış, eksik ve anlaşılmaz açıklamaları, hem verilecek zammın nasıl ve hangi kalemden ve kimlere verileceğinin net olmaması (maaşa değilde sabite eklenmesi, performansın sona ermesi, döner sermayeden mahsup edilmesi)
TBMM’inde kabul edilen önergede hekim dışı personeli katılmamış, yine üniversite hastanelerindeki hekimleri, GİH,THS vb. katılmamış üstüne birde bu yapılan işlem reklam ve şova dönüşmüş buda hatalı olunca (gösterge ile sabit yada dönerdeki katsayı karıştırılınca) ortaya karışık bir salata çıkarken sonucunda da son 3-4 günde sağlık çalışanları bir birine düşman eden tartışmalar ayuka çıktı
Herkes bir birine hedef gözetmeden saldırıyor.. Hele akademik pozisyonda olan hocaların doktorlara saldırısı nefes kesiciydi “maaşı 12000Tl olmayan bir doktor nasıl 12000Tl emekli maaşı alır.
Nasıl benden fazla maaş alabilir bizler boşuna mı hoca olduk “ vs.vs.
Görüldüğü gibi hiç kimse memnun değil ve herkes bir saldırı halinde…
Doktorlara zam önergesini hazırlanmış ve TBMM’inde Sağlık Bakanı tarafından milletvekilerine sunulmuş olan metin içler acısı neden mi? Çünkü ortada Liyakat yok! yıllardır hak etmedikleri halde yönetici koltuklarını işgal eden, oturdukları yerlerden sahaya emir yağdıran dayıları sayesinde bürokrat olarak çalışan o üst düzey yöneticiler sınıfta kaldı çünkü önergede atıf edilmesi gereken 2 yönetmeliğe yazılacak 3 satır cümle kurularak tüm sağlık meslek grupları doğru düzgün bir zam almalarına olanak sağlayacak metni ortaya dökemediler. Bu rezilliği 3-4 gün önce hep beraber gördük ve şahit olduk. Beyler,Biz bu filimi 20 yıldır seyrediyoruz. Örneğin; Yıpranma payında,3600 ek göstergede, Sağlıkta Şiddet, Mobbing uygulamalarına yaptırım vb. konuları hep taca atılarak çözüm bulunmaya ve geçiştirilerek yarım yamalak çözüm arandı….
Şu 3600 Ek göstergenin dört (4) yıldır çözülememesi yine iş bilmeyen LİYAKATSIZ olarak koltuklarda görev ifa edenlerin ve Yetkili olduğunu Söyleyen Sendikanın suçudur.
Eğer 5434 ve 5510 sayılı kanunları bilmiyor ve mesleklerin göstergelerinin eğitim durumuna göre olduğunu bilmiyorsanız yanında da eklenecek kanunları bilmiyorsanız yapamazsınız.
2022 Ocak ayında meclise geleceği söylenen taslak doğru ise yine büyük kavgalar kopacak şimdiden geçmiş olsun.
Oysaki 3600 ek gösterge konusu bir haftada halledilecek bir konudur. Bunun için tabi ki Liyakat’lı kişilerin iş başında olması gerekiyor. Meclis çoğunluğu varken bugüne kadar sürünüyor olması çok düşündürücüdür. Özlük haklarının alınmasında; Eğitim, diploma ve hizmet yılı çok önemlidir.
Sayın bakanlık yetkililerinin Sayın Bakana sunduğu metin sonrası Sağlık Personellerinin zam sonrası doktorlara saldırmak ne kadar aciz bir yaklaşım olduğunu ve kınadığımı ifade ederken
Aynı şekilde doktorunda sağlık personeli küçük görüp yukarıdan bakması kesinlikle kabul etmediğim bir konudur.
İşte bu çatışmadan nemalanmak isteyenler Sosyal medyada üzerinden bir haftadır doktor ve sağlık personeli ve kazanım avcılarının çatışması sürüyor. Hakaretler, kavgalar ise bize hiç yakışmıyor. Ortada ise zam namına hiç bir şey yok.
Sağlık Bakanlığındaki doktora zam verilmiş, zafiyete bakın ki bu taslağı hazırlayanlar aynı hastaneden görev yapan üniversite kadrosundaki doktora zam oranı yazmamış. Cumhurbaşkanının “Doktorlara zam verilsin, Sağlık Personeline zam verilsin” talimatı ne yazık ki İş bilmeyenler tarafından hazırlanarak( yarım yamalak) yapılmış,
Birileri işgüzarlık yapıp istifaları önlemek için önce doktora verelim 8500 doktor istifası daha da artarsa sağlıkta çöküş başlar diye düşünmüş olmalılar ki doğru yanlışa bakmadan TBMM’ine getirip oyladılar ve kabul ettiler. Ben mi yanlış hatırlıyorum edildi mi? Edilmedi mi?
Şimdi neden ağlıyorsunuz iki işi bir arada yapamayan Liyakatsız kişiler;Sayın Cumhurbaşkanının sağlık çalışanları için söylediği zam miktarı için çalışmayı yapalım kenarda dursun diye akıllarından bile geçirmemişler 3-4 gün öncesi işte böyle bir çalışma olmadığı için herşey 22 Aralık 2021 tarihine ertelendi.
Siyasal düşünceler menfaat ve koltuk hırsı sağlık çalışanlarına zam verilmesinin önüne geçti Herkes bir rant ve pay çıkarma derdinde. Doktor hemşireden, hemşire memurdan, memurda hizmetliden doğal olarak fazla maaş alır.
Bu diğer bakanlıklarda da böyledir. Bir uzman çavuş çıkıp ben subay maaşı istiyorum diyemez. Bir astsubayda uzman çavuşla aynı maaş verilemez. 1980 darbesi sonrası sağlık camiası sürekli aşağılandı özlük hakları zayıflatıldı ve meslekler ayaklar altına alındı. 6 yıl tıp okumuş, üstüne 5 yıl uzmanlık okumuş bir ………Uzmanının emeğinin karşılığı bir yarbaydan ,hakimden,savcı dan yada seçip TBMM ine gönderdiğimiz bir milletvekilinin emeğinden daha az değildir.
Yıllardır STK’larda bulunmuş görev yapmış birisi olarak hep şunu savundum “Sınıf ve Meslek ayrımı yapılmaksızın, Doktorundan hizmetlisine kamu özel bütün sağlık çalışanları en insani haklara sahip olmalı ve hak ettikleri ücretleri almalıdır”. Maaş Zamları çalışanlara mesleklerine,eğitim durumlarına göre adil ve adaletli şekilde yansıtılmalıdır. Günümüz şartlarında sağlık personelinin en az yoksulluk sınırından maaş alması gerekmektedir.
Kasım 2021 de ise yoksulluk sınırı 10 bin 250 liradır.
Pademide ayrıca gösterdi ki kim ne derse desin sağlık çalışanları toplumun hem en saygın hemde en kutsal işini yapıyorlar. Yaptıkları hizmetin parasal değerini kimse paha biçemez
Bu arada STK’larımız (sendikalar, dernekler ve diğer platformların) bu konuda verdiği tepkiler görülmeye değerdi çünkü bunlarında çapları belli .
Sadece vitrinlere oyun oynama sevdası Bu arada STK’larımız başarıyı kapma sevdasında herkes sosyal medya hesabından gece yarısı gelen sağlık personeline de iyileştirme yapılacak haberinden sonra kazanımı sahiplenme yarışına girildi.
Neymiş efendim “onların açıklamalarından sonra, yok tepkilerini ortaya koymuşlar, Yesinler sizi! Şimdi ne diyeceksiniz beyler?...
Ama memlekette bir bardağa bir takvime, bir kaleme sendikasını değiştiren omurgasız,duruşu olmayan üye çalışanlar varken, yine son toplu görüşmede rüşvet olarak verilen ve aylığa yansıyan 75 TL için geleceğini satanlar,Rahatı için veremeyeceği ödün bulunmayan sağlık camiasının değerli çalışanları aslında bu yaşanan herşeyi fazlası ile hak ediyor.
Çünkü halen %5 zamla masadan başarısızlıkla kalkan sendikaların üye sayısı 22.000 kişi artıyor ise aslında herşey bitmiştir.
Trajediye bakın; Başta 3 büyük sendika olmak üzere neredeyse tamamı sosyal medyadan birbirlerine girdiler bizim başarımız diye paylaşma yarışına girdiler.
Şimdi tekraren eylem ve iş bırakma girişiminde bulunacaklarını ifade etmişler Cumhurbaşkanın Sağlık personeline de verilsin ifadesi sonrası Hükümet-Sen canlı yayınla kaldıkları otelden teşekkür ve bağlıklarını açıkladılar.
Eylem kararını kaldırdıklarını ifade ettiler. YERSEN! Taktiği
Yeter artık yönetimleri Liyakat sahibi ve işini hak ve adalet ile yürütecek olan insanlara bırakın. Makamlar geçicidir.
Şuan yaşadıklarımızın sebebi hep "BANA NE,HERKESE NE OLURSA BANADA “O” OLUR MANTIĞININ “ ortaya koyduğu neden sonuç ilişkisidir.
Siz Sağlık çalışanları da Emaneti Ehline Bırakınız.
Daha fazla Şeytanın Avukatlığını yapmaya gerek yok!..
Saygılarımla
Hüseyin AYHAN
Güven Sağlık-Sen Genel Başkan Yrd.